Bir gün Nasrettin hoca hanımı ile senin işin çok benim işim çok tartışmaları yapıyorlarmış. En sonunda yaptıkları işleri değiştirmeye karar vermişler. Nasrettin hoca ben demiş tarlayı sürecektim demiş. Hanım anlatmaya başlamış. Ayran çalkalanacak, hamur kıyılacak, guruk tavuk bakılacak, yemek yapılacak, çamaşır yıkanacak ve bulaşıklar yıkanacak. Tamam demiş Nasrettin hoca hanımı öküzleri alıp çift sürmek için tarlanın yolunu tutmuş. Nasrettin hoca ayran çalkalamak için çalkağıyı sırtına sarınmış bir yandan da hamuru yoğuruyormuş. Bu sırada guruk tavuk gelmiş hamurları kakalıyormuş. Nasrettin hoca kovalamış git demiş olmamış oklavayı guruk tavuğun kafasına vurmuş. Tavuk ölmüş, bu sırada hocanın sırtındaki ayran çalkağısı devrilip yere boşanmış ayranlar hamurun içine boşalmış. Şaşkınlıktan ne yapacağını bilmeyen Nasrettin hoca guruk tavuğun yerine yumurtaların üstüne oturmuş ve guruk guruk demeye başlamış. Akşam çift sürmekten dönen hocanın karısı olanları görünce sebebini hocaya sormuş. Hocada tamam hanım sen haklısın herkes kendi işini yapsın. Demiş. O günden sonra hoca ile karısı bir daha kavga etmemiş.