© 2013 Powered by Bayram All rights reserved. Tüm Hakları Saklıdır © 2012-2013 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. bayramca - UZAYLI DEĞİRMENCİ
   
 
  UZAYLI DEĞİRMENCİ

 O gün Zandora gezegeninde sıkıntılı bir hava hakimdi. bir yandan halk kral Menzenden yönetiminden memnun değil diğer yandan hızla çoğalan nufus nedeniyle baş gösteren işşizlik ve geçim sıkıntısı kralı ve diğer yöneticileri yeni arayışlara doğru itmektedir. bilim adamlarının çeşitli teleskoplarla gözlemledikleri çeşitli renk tonlarıyla bezenmiş gizemli bir gezegen onların ilgisini sürekli olarak çekmekte ve merak uyandırmaktaydı. kral konseyi toplayarak acil olarak bu gezegene bir seyhat kararı aldırmıştı. bu gezegen beyaz bulutların arasında bir renk topu gibi hızla dönen gizemli bir görüntüye sahipti bu gezegenin çekilen fotarafları hemen kralın önüne konulur kral da bu fotarafları ilgiyle ve hayranlıkla incelerdi. en sonunda kral konseye bu gizemli gezegene bir seyehat kararı aldırmıştı.
kral menzenden bu seyahate katılması gerekenleri belirlemek için konseyden tam yetki almıştı. krala göre bu geziye gezegenin en cesur ve en iyi silah kullanan pilotlardan zinkonen ile yine gezegenin en gözüpek pilotlarından olan savaşçı yankin vede bunlara ilaveten çeşitli araştırmalar yapması için bayan makinde katılmalıydı. hemen elçiler geziye katılacaklara haberi ilettiler bu habere zinkonen ve yankin çok sevinirken bayan makinde bu habere hiç sevinememişti. çünkü bayan makinde bir bebek bekliyordu. ama kralın emrinede karşı gelemezdi. çaresiz bu geziye katılacaktı. gezegende tatlı bir çalışma başlıyarak gezi hazırlıkları son sürat hazırlanıyordu. nihayet gezi günü gelip çattı. bu gezi için gezegenin en hızlı ve en dayanıklı uzay aracı hazırlandı. araç tıpkı bir gelin gibi süslenerek yolculuğa hazırlandı.gezinin başlangıcı için herşey hazırdı. ve halk meydana toplanmış uzay aracının yolculuğunu izlemek için bir kalabalık oluşturmuştu. uzay aracı kalabalığın bakışları arasında gezegenden havalanarak yola çıkarken herkes yolculara ellerini sallıyarak onlarla vedalaşıyorları. o gün hava gerçekten çok sakin ve güzeldi. uzay aracı alpon normal seyrinde yoluna devam ediyordu.
                             2
          gece yeni başlıyordu kuş sesleri böcek seslerine uzaklardan derenin tatlı sesi karışıp gidiyordu. patika yol dik bir şekilde taa dereye kadar kıvrıla kıvrıla iniyordu yol kenarı fundalık ve çalılarla doluydu. iki yolcu saatlerden beri yürüyorlardı. ama dayanacak güçleri gittikçe azalıyordu.

arkadan gelen seslendi

-- iyiki iniş aşağıya gidiyoruz

dedi.

öndeki ah bir değirmene varsak bir sıcak çay olsa ne olurdu.

derenin başında atalardan kalma köhne bir değirmen vardı bu yolun üzerindeydi. gelip geçen yolcular değirmene uğrar aç iseler karınlarını doyururlar yorgun iseler yorgunluklarını giderirler değirmenci kendini bildi bileli hanımı ile birlikte bu değirmende yaşardı. bu değirmen ona babasından kalmıştı babasına da onun babasından bu yüzden başka iş bilmez bu değirmende ömürlerini tüketirlerdi. Değirmenci ile karısı gün görmüş insanlardı. Zengin olmasına zengin değillerdi ama yoksul da sayılmazlardı. Kapılarına kim gelirse gelsin boş dönmezdi. Hatta yoksullardan para bile almazlardı. Değirmencinin karısı doğayı sever çeçeklere çok düşkün bir insandı. Onun için değirmenin civarı çiçekten geçilmezdi. Renk renk çeşit çeşit çiçekler değirmenin çevresine koku ve güzellik yayardı. Yolcular daha değirmene yaklaşmadan onları önce çiçek kokuları karşılardı. O gecede öyle oldu yorgun ve bitkin yolcuları çiçek kokularının burunlarına mis gibi gelmelerinden değirmene geldiklerini anladılar. Değirmenci ile karısı daha yatmamışlardı. değirmenci kitap okuyor, hanımı ise kışlık kazak örmekle meşguldü. Biricik köpekleri Karabaş'ın havlamasından değirmene misafir geldiğini anladılar. Onlar için her gelen mutlaka misafirdi. Çünkü onlar kimseden kötülük beklemiyorlardı. Çünkü onlar kimseye kötülük yapmamışlardı. Kimsede onlara kötülük yapmazdı. Değirmenci yanılmamıştı. Az sonra değirmenin tahta kapısı vurulmaya başladı. Değirmenci kapıyı çabucak açıp konukları değirmene buyur etti. yorgun ve aç olan misafirler sabırsızca değirmene girdiler. Değirmencinin karısı çabucak sofra kurup yemek çıkardı misafirlere, değirmencide onları sofraya davet etti. Gelen misafirler büyük bir iştahla karınlarını doyurup yorgunluk çaylarını da içtiler. değirmenciye hayır dua ederek tekrar yola koyulmak üzere değirmenden çıktılar. Değirmenci ve karısı için sıradan bir olay daha yaşanmıştı. Çünkü hemen hemen her gün değirmene aç ve yorgun yolcular gelir ve karınlarını doyurup dinlenir tekrar yollarına devam ederlerdi. Yolcular gittikten sonra değirmenci ve karısı yataklarına yatıp derin bir uykuya daldılar. 
                            3
       Uzay boşluğunda hızla yol alan uzay gemisi alpon hızla hedefteki gezegene doğru ilerliyordu. Gezegen beyaz bulutların arasında bir renk cümbüşü içinde tıpkı bir topaç gibi dönüyordu. Kaptan gemiyi otomatik pilata bağlamış diğer mürettebatla sohbet ediyordu. Gemi içinde her türlü konfor ve donanım mevcuttu.

 
 
 
Bugün 155108 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol