© 2013 Powered by Bayram All rights reserved. Tüm Hakları Saklıdır © 2012-2013 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. bayramca - KRALIN OĞULLARI
   
 
  KRALIN OĞULLARI

Simli Resim

 

 

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde pireler berber iken develer tellal iken ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallarken eskiden ülkelerin birinde bir kral yaşarmış. Bu kralın üç oğlu varmış. Bu üç oğlunu çok seven kral oğullarının da kendisini ne kadar sevdiğini merak edip onlara sormaya karar vermiş. Ve büyük oğluna huzura çağırtıp sormuş. Oğlum beni ne kadar seviyorsun diye? Büyük oğlu seni dünyadaki bütün altınlardan daha çok seviyorum babacığım diyince kral çok mutlu olmuş büyük oğluna hediyeler vermiş. Sıra gelmiş ortanca oğluna onu da çağırmış huzura. Ortanca oğluna da sormuş oğlum beni ne kadar seviyorsun diye. Ortanca oğlu babacığım demiş seni dünyadaki bütün elmaslardan daha çok seviyorum demiş. Bu sözleri duyan kral yine çok mutlu olmuş. Ve küçük oğlunu yanına çağırmış. Demiş ki oğlum beni ne kadar seviyorsun diye. Küçük oğlu kralın hiç beklemediği bir cevabı vermiş. Babacığım seni dünyadaki tuzlar kadar seviyorum demiş. Bu beklemediği cevap karşısında kral çok sinirlenip oğlunu sarayından kovmuş. Beş parasız yollara düşen küçük oğul az gitmiş uz gitmiş dere tepe düz gitmiş altı ay gündüz altı ay gece gitmiş bir kervana ulaşmış. Kervansarayda konaklamak istemiş. Kervancı para sorunca yok demiş. Bunun üzeri kervancı sana ne yiyecek nede yatacak yer yok demiş. Boynu bükük kervansaraydan ayrılan genç şehzade ormanın yolunu tutmuş. Ormanda gezinirken karşısına bir saray çıkmış. Bu saray peri padişahının sarayıymış. Sarayın penceresinden genç şehzadeyi gören peri padişahının kızı genç şehzadeye aşık olmuş. Kızını çok seven peri padişahı kızını genç şehzadeyle evlendirmiş. Kırk gün kırk gece düğün yapmışlar ve peri padişahının sarayında mutlu bir şekilde yaşamaya başlamışlar. Bu arada iyice yaşlanan peri padişahı ölmüş padişah ölünce yerine genç şehzade padişah olmuş. Bu arada komşu ülkenin padişahın yani babasını sarayına davet etmiş. Fakat aşçılara yaptıkları yemeklere tuz katmamaları hususunda tembih de bulunmuş. Saraya gelen babasını törenlerle karşılayan genç şehzade babasını ağırlamak için hiçbir kusur etmemiş. Saraya gelen baba oğlunu tanıyamamış. Hoş beş sohbetten sonra sofralar kurulmuş. Sofralarda kuş sütü hariç her şey varmış. Yalnız yemeklerin tuzu yokmuş. Baba kral yemekleri yemek için kaşığı daldırınca yemekleri tuzsuz olduğu için yiyememiş. Ama ayıp olmasın diye hiçbir şey dememiş. Neyse ziyaret bitince tam saraydan ayrılacakken genç şehzade nasıl davetten memnun kaldınız mı diye sormuş. Baba kral genç krala her şey çok güzel çok mükemmeldi de demiş yalnız yemeklerin tuzu niye yoktu diyince genç kral daha önce olanları baba krala anlatmış. Baba kral yaptığı hatayı anlayınca oğlunu tanımış ve ondan af dilemiş. Tuzsuz dünyanın ne kadar anlamsız olduğunu anlayan baba kral oğluyla birlikte sarayına dönmüş onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine gökten üç elma düştü kim bilir kimin başına gidelim tatlı tuzlu bir dünyaya
 YAZAN: BAYRAM YANDIM
 
 
 
Bugün 154988 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol