© 2013 Powered by Bayram All rights reserved. Tüm Hakları Saklıdır © 2012-2013 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. bayramca - uğur böceği
   
 
  uğur böceği
KIRMIZI ELBİSELİ PERİ
 
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde pireler saklanbaç oynarken eski hamam içinde doğa ananın koynunda mutlu bir peri yaşarmış. Bu peri kırmızı elbise giydiği için ona kırmızı elbiseli peri derlermiş. görevi mutluluk dağıtmakmış. Bütün günlerini kaf dağı ormanında elindeki asası ile kurt demeden kuş demeden bitki demeden çiçek demeden dokunarak onların mutlu olmalarını sağlayarak geçirirmiş. Onun asasının dokunduğu canlı bütün dertlerini unutur gülüp oynar mutluluk şarkıları söylermiş. Kırmızı elbiseli peri bir gün ağustos böceğine rast gelmiş ve elindeki asası ile ona dokunmuş. Asa ağustos böceğine değer değmez ağustos böceği başlamış çalıp söylemeye. Mutluluktan uçar olmuş; yine kırmızı elbiseli peri bir bal arısına dokunmuş asası ile bu günden sonra balarısının balı daha tatlı olmuş bu baldan yiyen canlılar hep mutlu olup mutlu yaşamışlar. Kırmızı elbiseli peri durmadan dinlenmeden kaf dağı ormanında dolaşarak mutluluk dağıtırmış. Bu yüzden kaf dağı ormanında mutluluk şarkıları söylenir canlılar güler oynarmış. Bu durum çok hoşmuş güzelmiş ama kötü yürekli cadının hiç hoşuna gitmezmiş. Hem de kırmızı elbiseli periyi çok kıskanırmış. Bu kıskançlık o kadarmış ki kötü yürekli cadı kırmızı elbiseli periye büyü yaptırmaya karar vermiş. Düşmüş yola az gitmiş uz gitmiş altı ay gece altı ay gündüz gitmiş dönüp arkasına birde bakmış ki bir arpa boyu yol gitmiş neyse kaf dağındaki büyücünün evine varmış. Ona yalvarmış yakarmış ve kırmızı elbiseli peri için ondan bir sihir yapmasını istemiş. Böylece kırmızı elbiseli perinin bütün hünerleri yok olacak ve kaf dağı ormanındaki mutluluk son bulacakmış. İşin kötüsü büyücü de kötü kalpli imiş kötü cadıya uyup ona içinde kara toz bulunan sihirli bir şişe vermiş. Al bunu demiş çık yüksek bir ağaca bekle ne zaman kırmızı elbiseli peri o ağacın altından geçerse bu şişedeki tozu boşalt üstüne o saat kırmızılı elbiseli perinin ne hüneri kalır nede sihiri kaf dağı ormanında da ne iyilik kalır ne de mutluluk demiş. Şişeyi alıp koynuna koyan kötü cadı düşmüş yine yollara az gitmiş uz gitmiş dere tepe düz gitmiş altı ay gece altı ay gündüz gitmiş. Varmış kırmızı elbiseli perinin dolaştığı kırlara çıkmış yüksek dallı kavak ağacının tepesine başlamış beklemeye. Nihayet iyilik dağıtmakta olan peri tam kavak ağacına dokunacakmış ki kavak ağacındaki kötü cadı boşaltıvermiş şişesindeki kötülük tozunu o saat kaf dağı yasa bürünmüş sihirin etkisi ile ne mutluluk kalmış ne de neşe bizim kırmızı elbiseli peride olmuş küçücük bir böcek kırmızı kabuğunun üstünde siyah lekeleri ile o günden sonra bekler olmuş büyü bozulsun da kaf dağına mutluluk gelsin diye Allahtan umut kesilmez bakarsınız büyü bozulur da bizim böcek yeniden peri olup elindeki asası ile mutluluk dağıtır. Hani bahar aylarında elimize konan uğur böceği var ya aslında bu böcek kırmızı elbiseli periden başkası değil. Neyse biz çıkalım kerevetine gökten üç elma düştü biri kötü cadının başına biri büyücünün başına üçüncüsü de inşallah düşer uğur böceğinin başına da bu büyüden kurtulur.
 
Yazan:Bayram YANDIM    
 
 
 
 
Bugün 154998 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol